Meşkin Son Hali

OMAR Mirgün Köşkü’nde her ay düzenli olarak yapılan meşk toplantıları, İstanbul Üniversitesi mensupları ve ilgili dinleyiciler için ortak bir müzik hafızasını yeniden oluşturmak amacıyla yapılmaktadır. İlki 2013 yılının nisan ayında başlatılan bu toplantılarda, önceden bir makam seçilerek, klasik formlardan şarkılara kadar bir repertuar oluşturularak, eserlerin notaları ve ses kayıtları dropbox yoluyla katılmak isteyenlere iletilmektedir.​

Bu bağlamda aşağıdaki metin, bilgilendirme amacıyla ilk toplantı öncesinde katılımcılara gönderilmiştir.



MEŞK GELENEĞİ HAKKINDA

Tüm doğu kültürlerinde hakim olan sözel (şifahi) aktarım geleneği, Osmanlı dönemine tarihlendirebileceğimiz musiki alanı için de geçerlidir. Değişen tarihi ve coğrafi koşullar bu musikinin zaman içinde evrilerek aktarımına neden olmuş, karakterinde yer alan ve yazıyla birebir ifadesine mani olan teknik özelliklerden dolayı da “usta çırak ilişkisi” dediğimiz geleneksel yöntem temel öğretim yöntemi haline gelmiştir. Günümüzde modern eğitim ortamlarında musikinin intikali konusunda geçmişle bugün arasında bir ilişki kurulmak isteniyorsa bu, meşkin önemini kavramaktan geçer. Bu yöntemde hoca ve talebe ilişkisi doğrudandı ve eskilerin “fem-i muhsin” sahibi olarak nitelendirdiği ustaların talebelerine makam, usul, üslup ve diğer bilgileri eserleri öğretirken aktarması esastı. Görece daha modern olan notayla aktarım ve buna bağlı olarak yazılmış olan metotlar zaman içinde gerçek musiki taliplerini devre dışı bırakır hale geldi.
Müziğin bilimsel malzeme olarak ele alınması amacıyla yola çıkmış olan OMAR, müziğin yazılı kaynaklarının araştırılması, yayınlanması gibi faaliyetlerin yanı sıra sözlü kaynakların önemini de gündeme getirmek, bu alanda yeni kaynaklar yaratmak ve bu sürece üniversitenin de dahil olmasını sağlamak amacıyla meşk geleneğinin son halini gündeme getirmeye karar verdi. Bunun için alanın en önemli isimlerinden bir ustayla, nota veya nazariyat bilmesine gerek olmaksızın kendini bu kültürün içinde hissetmek isteyen akademisyenleri bir araya getirmeyi, sadece müzik üzerinden paylaşım kurmayı hedefliyoruz. Yapılacak şey sadece eserlerin kayıtlarını dinlerken, sözlerini (güfteleri) notalardan takip ederek melodiyi hafızaya almaktan ibarettir. Bunun hocalarımızın sosyal ve estetik dünyalarına katacağı boyutun yaşamlarını daha zevkli hale getireceğine inanıyoruz.

Hocası Üstad Münir Nurettin Selçuk’un klasik meşk tarzında Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nda, eline daire alıp oturarak verdiği konserde icracılar arasında bulunan ve İstanbul basının günlerce söz ettiği bu konseri ve benzer anılarını bizlerle paylaşacak olan Tülûn Korman geleneği günümüzde canlandırabilecek en önemli isimlerdendir. 2012 Nisanında verdiği “Meşk Sistemi Olmadan Bugün Nasıl Müzik Yapılıyor Anlamıyorum” başlıklı röportajında “O gün müziğimizin zamanımıza gelişini sağlayan en iyi öğretme yöntemi bir meşk usulü vardı. O meşk usulünün faydası; hocanın tavrını, tarzını veyahut üslubunu alırdınız ama sonra siz kendinize oturturdunuz. Bu sizin üslubunuz olurdu, öyle bir geçiş kalmadı artık” diyen usta sanatkârımızla başlatacak olduğumuz Meşkin Son Hali toplantılarının, hepimizin bu keyfi birlikte yaşayacağımız ortamlar yaratması umuduyla.